Rüya Bilmecesi
La Science des rêves
The Science of Sleep
Yönetmen :Michel Gondry
Senaryo :Michel Gondry
Oyuncular :Charlotte Gainsbourg, Gael García Bernal, Jean-Michel Bernard, Emma de Caunes
Yapım :2006, Fransa
Sınır tanımayan yaratıcılığa dayalı ödüllü filmlerin (Eternal Sunshine of the Spotless Mind- Sil Baştan-2004), müzik videolarının ve reklam filmlerinin yaratıcısı Michel Gondry’nin senaryosunu yazıp yönettiği “The Science of Sleep/Rüya Bilmecesi” filmini adından, sanından, yönetmeninden senaristinden hiç ama hiç çekinmeyerek tam bir GERÇEKÜSTÜCÜ sinema örneği olarak gösterebiliriz.
Önceki filmi: "Eternal Sunshine of the Spotless Mind" la en iyi özgün senaryo dalında 2005 yılında Oscar ödülü kazanan Michel Gondry'nin özgünlüğünü sürdüregeldiği Rüya Bilmecesi’nde Stephane Miroux (Gael Garcia Bernal) gerçek yaşamında Paris’teki bir takvim yayıncılık şirketinde sıkıcı bir işi vardır. Yaratıcılığını konuşturacağını düşünerek geldiği bu iş yerinde fotokopi makinesinin başında saatlerini geçirmektedir. Herkesin memnun olduğu bu sakin hayat onun için oldukça büyük bir memnuniyetsizlik getirmekte ve hayatın renklerini keşfedeceği farklı arayışlara girmektedir ‘farkında olmadan’. İşte o renkler pek çoğumuzun büyük bir olasılıkla ‘hala’ fark etmemiş olduğu rüyalarımızda yer almaktadır.
Stephane bunu fark etmekle birlikte hayatının uyku halindeki “Stephane TV”nin karizmatik sunucusu rolünü de bize yönetmenle işbirliği yaparak yansıtmaktadır. Rüyaları ile gerçek yaşamı arasında gidip geldiğimiz Stephane kartondan yapılmış kameralar karşısında Freud’a taş çıkartırcasına rüyaların o enfes soslu tarifini bize anlatmaktadır:
‘Bu gece size rüyaların nasıl hazırlandığını anlatacağım. Herkes bunun çok basit bir işlem olduğunu sanır; ama aslında sanıldığından biraz daha karmaşıktır. Gördüğünüz gibi işin püf noktası birçok maddenin hassas birleşimidir. Önce içine rastgele düşünceler atıyoruz. Sonra biraz o güne ait akılda kalan görüntüler ekliyoruz. Geçmişe ait anılarla karıştırıyoruz. Bu iki kişilik. Aşk,arkadaşlık, insan ilişkileri gibi kavramların hepsi gün içinde duyduğunuz şarkılarla, gördüğünüz şeylerle ve kişisel durumlarla harmanlanır. Tamam, sanırım oldu. İşte evet! Acele etmemiz lazım. Kendimi uyandırmamak için sessiz konuşmalıyım….’
Bu tanımın bilimsel açıklamalara dayandırıldığında oldukça anlamlı olabileceğini düşünebilirsiniz; ama karşınızdan bir kazanın içerisine renkli bir şeyler koyup karıştırırken bunlar ‘o güne dair akılda kalıcı görüntüler’ diye kurgusal anlamda bir birleşim sunuyorsa, o an her nerede yaşıyor ve nasıl yaşamaya çalışıyorsanız tamamen yüzünüze oturan bir gülümsemeyle filme dalıyorsunuz daha ilk karelerde. Evet bu anlattığım daha filmin ilk karesiydi…
Böyle bir insanın varlığına şaşırmış bir o kadar da mutlu ifadelerle adapte olmuşken karşınıza aynı apartmanda karşı dairede yaşayan Stephanie (Charlotte Gainsbourg) çıkar. Ve bir rüya anlatımı da Stephanie’den:
‘Rüyamda kaplumbağa ile kavga eden bir peygamber devesi vardı. Ama kaplumbağanın gümüş bir kabuğu vardı. Ama kabuk tümsek şeklinde bir cd ye benziyordu. Bir fil için kavga ediyorlardı.
– O kadarda değil, sonrasını anlat.
Derken uyandım çünkü kapıdan bir ses geldiğini duydum.’
Rüyasında kaplumbağa görenleri ne kadar çok sevdiğimi bilirsiniz. Ben bu filmi sadece Stephanie rüyasında kaplumbağa gördüğü için sevmedim tabi ki ama…
Ama sevilmeyecek gibi de değillerdi.
Size selafondan yapılmış bir ırmakta yüzmeyi vaat eden ve o çocukluğunuzun unutulmaz oyuncaklarıyla hayata tekrar bakmanızı sağlayacak bir film.
İzlediğinizin ertesi günü iş yerinizdeki insanlara kocaman elleri olan Stephane’nın baktığı gibi bakabilir, sevmediklerinizi rüyanızda bir sineğe çevirebilirsiniz. Sevdikleriniz de kaplumbağa olsun tabii ki..:)
"Birinin ruhuna inmek istiyorsanız,onun rüyalarına bakın der" Axel'ın babası(Arizona Dream)
YanıtlaSilBirilerinden de öte kendi ruhlarına rüyalarında bakan iki kişidir Rüya Bilmecesindeki Stepahnie ve Stephan:)
YanıtlaSil