20090315

Refakatçi / Yazar: Perihan Mağden


Oldukça sıradan bir hayat yaşayan kadın bir gemi seyahati için aranan çocuk refakatçisi ilanıyla hayatına farklı bir yön verir. Refakatçisi olduğu çocuk için hayatının vazgeçilmez bir parçası olmaya başlayan bu kadın, hayat onun gibi bakmaya, onun neret ettiği insanlardan nefter etmeye başlar. Bir müddet sonra kendisi ve çocuk arasında sıklıkla "gel-git"ler yaşamaya başlar. Asıl olması gerekenin kim olduğuna ve şu an şu vakit ne yapmaya karar verse çoğunlukla aksini yapıyor olduğuna şaşırmaktadır.Tek bildiği ve gördüğü çocuğa çok değer veriyor olduğudur. Tüm bunlara rağmen refakat ettiği bu çocuktan kopmanın yollarının ararken hiç olmadığı kadar kaybolmuş bir haldedir o koskoca geminin içinde. Gemiden ayrılamayan ama en çok da ayrılmayı arzulayan sadece odur.

Bir çocukla konuşulmayacak şeyleri konuşur, paylaşılmaması gerekenler ağzından bir bir dökülür ve kurulmaması gereken cümleler kimi zaman çocuğun kimi zaman da bu kadının cümlelerine ortaklık eder.

Bu iki insan, birbirlerinin bu kadar olmaması gerekenini barındıran bu iki insan birbirlerinden nasıl uzaklaşacaktır? Ya da uzaklaşması gerekmekte midir? Bunu gerçekten isteyip istemediklerini nasıl anlayacaklardır?

İroni yüklü duygusal bir bağdır anlatılan. Perihan Mağden'den ilk kez bir roman okudum ve hayattaki pek çok şey gibi süreç sonuçtan güzeldi, sevdim diyebilirim..

3 yorum:

  1. birde ben sevebilsem onu:))

    YanıtlaSil
  2. Aslında aykırı duran ,bu anlamda sözü olan, hatta marjinal insanlara saygım sonsuzdur.Anarşist duruşları severim.Ama bu duruş bir ''iddia'', kendini başka bir yere taşıma, farklı kılma özelliği gibi kullanılırsa; kişiliğin ve farkılığın bir kanıtı gibi göze sokulursa, o zaman beni kimse tutamaz:))...Perihan Mağden bana samimiyetsiz ve doğal değil gibi geliyor.Ve tÜm bu aykırılık halini bir imaj olarak giyindiğini düşünüyorum.Bu yüzden sevmiyorum.Belki de sorun benim algılamamda,bilmiyorum:)))

    YanıtlaSil