20100214

bir garip "Boş Ev" anlatımı

Rakamların temsili insan
Var oluşun temsili insan
110=65+45


Sevilen elbisenin barındırdığı kini boşaltmak. Dökülen kanı içine akıtmak.

"Neden beni görmezden geliyorsun" diyene rağmen evlerin içinde kaybolmak, birlikte görünmez olmak, hiç orada bulunmamış gibi davranmak.
-Bilmiyorum belki çevrimdışı hayat.

Her şey o kadar evinken ve saatler ilerlerken, Onun ağladığı an duraksamak. Zamanı Ona sarılıyken durdurmak.

Ve sarılıyken biz olmak. Bizken (iki kişiyken) zor birilerinin orada olduğunu duymak.

Sarılıyken zor.

Yaralı yüzlerin iyileşme evresini yine birlikte geçirmek..

Zarar verenler varsa ve "biz"sek söz konusu.. O zaman zarar vermekten kaçınmamak.

Ve sana ait olmayan bir alanda sen yokmuşsun gibi hiç iz bırakmadan kaybolmaya alışmışken,var olması gerektiği yerde kaybolmanın yollarını aramak.

Sen yoksan kaybolmak gerekli.

Sen yoksan tüm dünyadan kaybolmam gerekli..

Sen yoksan seninleyken kaybolduğum yere gitmeli..

Seni hissetmeli..

Uyumalı belki..

"Bırak uyusun..."

İnsanların arkasındayım. Görmeyecekleri kadar arkalarında.

O da ne? Gölgene dikkat et. O seni ele verir.

Tamamen saklansan ne yapacaksın?

-Tamamen saklansam, başkalarının gözünün arkasında senin gözünün önünde olacağım.

Ve ben, var olmamam gereken yerdeyim.

Sanki gidecekmiş gibi yaşıyorum.

Sahiplenmiyorum evimi.. Sadece çamaşırlarını yıkıyorum. Onlara ait izleri temziliyorum... Ya da düzeltiyorum sahiplenmişlerin aldırmazlıklarını..

Ben yokmuşum sanılan evlerden var olduğumun kanıtını bırakıyorum.

Var oluşumun kanıtını eskiden boş olan evlerde boş çerçeveler bırakarak

anlatıyorum.

Ben anlatıyorum ya. Kimse anlamıyor.

Kimse anlamadığı için bizi, bir "seni seviyorum" a şaşırmak zorunda kalıyor..

Şaşırana gülüyorum.

Evet, o kadar mutluyum..

Kendimi bırakıyorum seni hapsediyorum..


Ve rakamların temsiliyiz biz.
 
Biz insanız..

Sıfır (0) çekiyoruz.



21/04/2007 tarihinde yazılmış bir yazıdır.

2 yorum:

  1. Bu yazıyı benimle daha önce paylaşmalıydın...
    Ben bu film üzerine yazdığımda, sen beni o zamanlar tanımıyor olsan da...
    Ve o zaman yazsaydın, ben de sana düşündüklerimi yazsaydım, şimdi ikinci kez okuyor ve ikinci kez hissettiklerimi ve düşündüklerimi sana yazıyor olurdum...
    Şimdi içimde öyle bir korku oluştu ki canım kardeşim, sanırım aynı şeyleri hisseder ve aynı şeyleri düşünürdüm. Sana hep söylediğim ve hatta sanırım artık ispatladığım şey geliyor aklıma; kadınlar değişiyor ama ben hep aynı ihaneti yaşıyorum... Kendime ihanet ediyorum...

    YanıtlaSil
  2. oysa sıfır olmak vardı.

    YanıtlaSil