20220729

özgürlükten kaçış / erich fromm

Erich Fromm hangi yaşta olursam olayım bana psikanalizi tekrar tekrar sevdiren bir yazar. Bu kitabında da insanın birey olarak ortaya çıkışı ve özgürlük ile tanışmasını, ortaçağ ve reform çağında özgürlük tanımlarını irdeleyerek başlıyor. Yetke, sorumluluk, yönetim, güven alanları, kaygı saplantıları ve kaçış mekanizmaları üzerine duruyor yazar. Sadece bir bölümde mazoşit ve sadist psikolojileri irdeliyor. Özellikle sadist kişilerin nesneleştirdikleri mazoşist kişilere olan ihtiyaçlarının vurgusu çok hoşuma gitti. Celladına aşık olmak eğilimindeki mazoşistlerin yaşam kaynağı bir cellat olmazsa olmazı kadar sadistlerin de nesneleştirdikleri kişilere ihtiyacı olmazsa olmaz bir noktada. 
Bunun dışında bireyin psikolojisi üzerindeki en büyük etkinin tv, radyo ve gazetelerin (günümüzde sosyal medya) olduğuna değiniyor. Bir savaş haberi izlerken kedi videosu izlemeye başlamanın ve bunun gün geçtikçe her anımıza yayılan bir duygu geçişi olmasının derinlik ve anlamdan yoksun insan davranışlarına etkisine değiniyor. Sosyal varlık olan insanın duyarsız, duygusuz, bencil ve etrafındaki herkesi ve her durumu harcamaya meyli olan birine dönüşümünün korkunçluğu bizim aslında haber alma özgürlüğümüzün içerisinde yönetemediğimiz birtakım geçişlere sebep olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca kişiler mücadeleyi ve kendi hayatını yönetmeyi bırakıp başkalarının kendisini yönetmesine doğru hızla yol alıyor. Paket şeklinde verilen bireyden daha yönetilebilir araçlara sahip aile olmaya hızlı geçişin; diktatör rejimlere olan bu bir türlü anlam veremediğiz tutkunun yönetilme ve kendi iplerini birilerinin eline bırakmanın bir nevi özgürlükten kaçış yöntemi olduğuna değiniyor. Kitabın her bir bölümünden ayrı ayrı keyif aldım. 1940lı yıllarda yazılmış olsa da günümüzün öngörüsünü de içeren, çok net ve vurucu tespitleriyle başka bir Erich Fromm kitabıydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder