20081015

Tospağa kaşınıyor no 1: Evrim Teorisi


Saatinin tik takı çok rahatsız etse de güzel bir blog Kişisel Yazın. Sahibi en son sitemde uyguladığım anketten sonra düşüncelerini paylaştığı bir yazı yazmış. Evrim hakkında düşünceler adında. Linke tıklamaya üşeniyorum diyenler için kısaca bahsetmek gerekirse, evrim teorisinin dayatılmaması gerektiğine, herkesin kendine has bir düşüncesi olduğuna değinmiş. Açıkcası bu bana din benzeri konularında tartışılmaya kapatılması ve dayatılmamasını anımsattı, ona başka bir kaşınma konusu olarak değineceğim.

Benim bu mevzuda genişletilmiş olan yorumum şudur:

Açıkcası dayatmaya ben de karşıyım. Bir diğer karşı olduğum şey de her türlü düşüncede aksini savunanı "hiçe" saymaktır. Dolayısıyla bu "orta yollu" yazını sevdim.

Ama her insanın kendine ait bir düşüncesi vardır. Ve çoğu kez bu düşünce birilerine bir şeyler açıklamak için üretilmiştir. Bilimde bu hipotezlere de dayanır. Ama bir diğer nokta bilimdeki açıklamaları bir takım mistik ögelerle dinsel mevzulara dayandırıp tartışılamaz yaparak karşılaştırmaya / reddetmeye kalkanların çokluğudur. Evrim bu doğrultuda başı çeken bir konudur. Ve maymun soyundan gelmiş ama adı maymun olmayan insanlarla maymunların benzer özelliklerini barındıran bir hayvansının uzunca yıllar neticesinde geçirmiş olduğu evrimin sonucudur insan. Benim inandığım da budur. Şu an biz o hayvan değiliz. Biz hiçbir hayvan değiliz. (ben hariç) Ama bir dönem geçirdiğimiz evrimi de reddetmek "maymun değiliz" diyip çöpe atmak garip bence.

Şimdiki yeni neslin gelişimini bile ben bu yaşımda anlayamıyorsam, 4 yaşındaki bir çocuğun okuma yazma işlem yapma gibi kabiliyetlerini ağzım açık karşılayabiliyorsam benden nesiller önceki canlının benden daha az düşünen ve daha az yenetenekleri olan bir canlı olduğunu da kabul edebilirim öyleyse. Bundan nesiller sonra da belki bizi tanıyamayacaklar insan diye bir varlık varmış diyecekler.

Serol Teber'in Doğanın İnsanlaşması kitabını okumuştum bu mevzuyu çok merak ettiğim dönemde. Ve kesinlikle söylenmesi gereken şeyin o evrimin birden bire olmadığı ve evrimin sonundaki canlının insan olduğu gibi ilkinin de tam anlamıyla bir maymun olmadığıdır. Hava koşulları, olası yaşayış şartları bu evrimi "doğal" kılmıştır.

İnsanlar hala bir evrim geçirmeye devam etmektedir bence.

Naçizane fikrim budur. Kimseye de dayatma yoktur.

4 yorum:

  1. Saati seviyorum açıkçası, ayrıca teşekkürler :)

    Dediğim gibi bahsettikleriniz çok mantıklı. Evrim gibi, içinde binlerce ihtimal olabilen bir konuda sizin düşünceleriniz "mantıklı" sınıfına giriyor.

    İyi günler.

    YanıtlaSil
  2. hayal kurmayı yasaklayan hiç bir kanun yoktur ama bilim hayal kurulacak yer olmamalıdır..

    Şu aklı başında olmayan kainat her defasında tesedüfi olarak yaşamayı seçmesi ne gariiiiip bir tesadüf!

    Milyonlarca tesadüfün içinde ben var olcağım öylemi?

    Hayat ya vardır yada hiç yoktur..

    Yani yamalı bir düzenle ben var olmam..

    küçük bir çekici birde çiviyi koyalım bir odaya milyonsene bekleyelim işimize yarıyacak bir sehba kendi kendine ortaya çıkması muhtemelmidir?

    Yoksa hücrenin yapısı bir sehbadan daha mı basit?

    Çok soru sorun,çok soru soralım...

    Evrenin komplike yapısı tesadüf kabul etmez...

    Ezberci deyil,sorgulayan olalım..

    Lütfen...

    Apiori yaklaşımlar bu meseleyi dogmaya görüruyor..

    Yani evrim eleştirilemez bir dine dönüşüyor..

    Saygılarımla..

    YanıtlaSil
  3. Keisnlikle eleştrilmesi taraftarıyım. O asıl adı maymun olmayan maymunun da bir "canlı" olması, yani bir tahta parçası ve çivi gibi "cansız" bir varlık olmaması bunu açıklar sanırım.

    Ama bir yandan da "evrim teorisi" gerçek değildir diyip kestirip atanlara gönderme yapmıştım. Sanıyorum ki ben "kestirip atan" taraf değilim. BUnu da yazıda açıkladım.

    Yorumun için teşekkürler "Adsız":)

    YanıtlaSil
  4. Öncelikle seni bu tavrından dolayı çok çok tebrik ediyorum..

    Dayatmaya karşı oluşun güzel,sorgulayabilir olman bunu gösteriyor..

    Evrimin nasıl bir kabul oldugu yani kendini nasıl tanıttığını uzuuun uzun okumuş biri olaraktan, şunu sana gönül rahatlığıyla söyleyebilirim,kestirip atmak gibi bir halim yoktur..

    O kadar çok şey okudumki bunun hakkında,okadar çok bilim adamı tecrübesi..

    Samimiyetle söylüyorum,din adamları deyildi,bana Tanrının varlığını kabul ettiren:)

    Bilim adamlarının Batı'da şu an ne konuştuklarından çok sonraları haberimiz oluyor,Türkiyede malesef..

    Bilimin felsefesinin şu anda batıda kat ettiği yolu çok sonraları fark edeceğiz..

    Aslına bakılırsa araştırırsanız,cok güzel kaynaklarda bulabilirsiniz bunun hakkında yani isterseniz,kitap tavsiyesinde bulunabilirm..

    Diyorum ya okadar okuduğum okadar irdelediğim ,gerçeğimiz ne dedğim bir şeyi burada bir iki satırda aktarmam güç..

    Çivi,tahta bir örnekti:)

    Diyorsunuzki,cansız şeyden bunu bekleyemeyiz tabiki,ama Evrim tüm canlı varlıkların cansız varlıklarla başlangıç yaptıgını söyler:)

    Yani nasıl olmuşsa olmuş,bir hücrenin proteini öyle muaazam bir düzenle,var oluvermiş:)

    Proteinin,böylesi ihtimaller zinciri ile sıralanma ve canlı formuna geçme ihtimalinin matemetiksel hesaplasını zaman düzlemine yetmeyecek uzunlukta iken:)

    Geçmiş cok geride bunun için her söylenen sonuç olarak hayal,yani ihtimal kronolojısınden ibaret...

    Din gibi sırılsıklam bağlanmaz ise vicdanı hür bir birey çok şeylerin ufukta var olgunuda görmeye başlar..

    sevgilerimle...

    YanıtlaSil