Manifesto 28 Kasım 2009 tarihinde yazılmıştır. Manifestoda geçen güzel olmayan fanzinci tanımı, tamamen fanzinci kimliğiyle bakıldığındaki tanımdır. Yoksa bunun dışında her insan biraz güzel, biraz da çirkindir.
Fanzinler Güzeldir, Fanzinciler Değildir Manifestosu
1- İnsan bazlı iletişim olanaklarını hayatlarımızın pek çok aşamasında kullanan biz fanzinciler, kendi sesimizi duyurmanın yolunu insanı sıfırlayan ama bir o kadar da insanı anlatan fanzinler ile bulmuşuzdur.
2- Fanzinciler, yazmayı yaşamaya tercih edip, yazdıklarından daha fazlası olmayan kişilerdir. Yaşadıklarını da yazarak zaten tercih yönlerini kesin çizgilerle belirlemişlerdir.
3- Bugün dergi - gazete gibi basılı yayın kaynaklarında tekelleşme söz konusuyken, fanzinlerde bu mümkün değildir. Kapsayıcı özellikteki yayınlar, birden fazla konu başlığında verdiği içerikle bu tekelleşmeyi ve at gözlülük modunu çok güzel aşmışlardır. Bu yüzden fanzinler güzeldir.
4- Yazmak, bir düşünce akışını somut hale dökmek, yazardan sıyrılan bir ürün ortaya koymak her tür yazılı kültürde olduğu gibi fanzinler için de söz konusudur. Yazar yazdıklarından yer altı edebiyatına uygun tabirle kusarcasına sıyrılmış ve fanzinler oluşmuştur. Fanzinler bu yüzden en görülesi, en okunası şeylerdir. İçerisinde kendinizden çok fazla şey bulabilir, okurken o kusmuk sonrası ağız ekşiliğini hissedebilirsiniz. Ama sorun şu ki, kimse kusan bir insanı seyretmeye ya da görmeye katlanamaz. Kustuktan sonra fanzinciye yazdıklarını okuyarak yakın olabilirsiniz, ama o kusarken bakmak istemezsiniz. Sizin mide akışınızı sadece siz kendi ağzınıza kadar getirmeyi sevmektesinizdir çünkü, başkaları bu noktada çekilmezdir. Dolayısıyla bir fanzincinin başka bir fanzincinin yanında fanzinci sıfatıyla bulunmasına gerek yoktur.
5- İnsanlar istediğinde antinci – kuntinci - fanzinci demeden her insanla ortak nokta yakalayıp iletişim kurma olanağına sahiptirler. Bunu zaten yapmış ve yapma potansiyelini hala içinde bir yerlerde saklaşmış olan fanzinciler bir toplaşma / buluşma vs beklemezler. Olabildiğince fazla fanzinciye ulaşıp onları tanıma savaşına girerler. Daha yakın olmasını istediklerini de seçerler. Bu bir süreç işidir. Fanzinci olduğu dolayısıyla bir kişiyi kabul etmekten daha çok, ortak noktalarının insan olarak kesişmesine olanak tanımalarıyla ilgilidir. Daha kalabalık bir buluşma beklemeyen bu kişiler, beklemeleri yönünde dürtüsel hareket ilan edilmişse de içinde olmayı seçerler. Ama öz insan özüdür, fanzincinin sözü de fanzininde yazmadığı müddetçe sıradan insandan farklı değildir. Tabii ki de bu dürtüyü oluşturanlar orada olmayacaktır.
6- Fanzinlerin güzelliğini yıllardır konuşuyoruz, yıllarca da konuşacağız. Bundan önce çıkmışı da çıkacak olanını da tanımasak da bizdendirler, ama bir araya gelmek gibi bir amaç sadece fanzincilerse, orada durmak gereklidir. Fanzinler güzeldir çıkarımını yapmak için fanzincilere ihtiyacımız yoktur. Fanzinler güzeldir çıkarımını yapacaksak bir araya gelerek ve kimse insan olarak kendine fanzini dışından bakamayacak ve – ki zaten kimseyi kusarken görmek istememe yapımızdan bahsettim-, baktırmayacaksa neden çirkin insan hallerimizi bu fanzin buluşmasının içerisine almaktayız. Çirkin olmak sadece yazmaya yaramaktadır, iletişim söz konusu olduğunda kusan insan tadından başka bir anlamı yoktur. .
7- Fanzin toplaşmalarında bundan önce ya da sonra bulunmuş kimseler kendilerini bir kenara koyarak fanzinleriyle gelmişlerdir. Bundan sonra da ancak bu buluşmalar bu şekilde olacaktır. Fanzinciler kendilerini fanzinlerinde (yazarak), diğerlerini ise ancak hayatın içinde anlayabilirler. Kendini anlatmak ya da anlamak için buluşmalara gelenler / gelmeye çalışanlar kusmuklu ağızlarıyla geri dönmelidirler.
8- Fanzinlerin buluşmasının tek şekli bir başka fanzini alıp okumak ve onu kendi fanziniyle aynı rafa koymak ya da diğerlerini kendine rağmen tanımak isteğiyle olacaktır. Dolayısıyla son sözüm fanzinler güzeldir ve fanzinciler değildir olacaktır.
Düşünkara Fanzin
Beytepe Kaplumbağası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder