20080522

Kavramlar üzerine tartışırken ağzın gözün eğilmesi olayı

Uzun bir aradan sonra gördüğün kişilerle arandaki mesafe, o uzun aranın koyduğu km'lerle ölçülür. Ama o km'lerin aradan çıkarılması için önce eski günler yad edilmeye çalışılır. Bu da olmayınca km'ler arttıkça artar. Tabi bu km'lerin söze getirilmesi birazcık yumuşatır iki tarafı da. Üstünü kapatıp konuşmamak kadar ölçülemeyen uzaklaşma yoktur. Her şeyi açıklıkla açıklayan taraflar huzuru km hayatın km taşlarından biri yapar.

Nedir bu km taşı dersek:


O uzaklık üstüne binen yakınlaşma sekansının, uzaklığın adı olan km'leri nihayete erdirdiğinde, erişilen bir 'huzur' duygulanımının hayatın tam ortasına yerleştirilmiş halidir. Her eve lazımdır.

Huzur dediğimizin birazcık da ihtiyaç olduğunu varsayarsak, aslında ona giden yolların adresini bulmak çok da zor olmaz. Mesela karşıdakinin kırılacağını düşünmeden söze gelen pek çok sözcük bizi tabularımızı yıkmaya götürür. Kenarda kıyıda veya halının altında bulunan pek çok pislik gün yüzüne çıktıkça bir rahatlama gelir. Ama şunu kabul edelim ki her iki taraf da önce bi posta üzülür. O postayı postalamak yine bu iki kişinin görevidir. 'Tatlıya bağlamak' dediğimiz şey konuşarak, tartışarak, bağırmayarak elde edilir ya da bu cümleye 'reddetmeyerek' eklemek de doğru bir sözcük seçimidir.

Öyleyse nedir?
tatlıya bağlamak = huzur = açık olmak =
konuşmak, konuşmak, konuşmak....



Hepsini eşitlemeye çalışırken
ağzı gözü eğilen kişi
Tospağa.

3 yorum:

  1. İşte sağlıklı iletişim :) Tospağa bulmuşsun formülü, yol gösteriyorsun:)

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz biliyoruz bunu ama hepimiz uygulamıyoruz bunu. O sebepledir tekrar tekrar yazma isteği doğuyor insanda :)

    YanıtlaSil
  3. Well, all I can say is. Im hungry.

    YanıtlaSil