20090906

benden bir cümle daha...










Kenarı dantel işlemeli televizyon örtümüzü özledim bugün. Seneler önceki yine böyle bir günde dolunaya bakarkenki gülümseyişimi... Ağaçkakan romanını yeni okumuştum o zaman ve kırmızı saçlılara inanıyordum. Kendime de inanmak istediğim için saçımı kırmızıya boyamıştım. Seneler önceki arkadaşlarımı özledim. O zaman bir yanılsamaydı dostluklarım. Nedenini, niçinini sorgulamadan yanıma yöreme aldıklarım. Şimdi çok uzaktalar. Televizyonumuz üstünde örtü tutmaz LCD’lerden olmuş. Bugün fark ettim, örtünün ve gökyüzündeki dolunayın boşluğunu. Saçlarım şimdi yeniden öz renginde. Kırmızın da içi boş artık. Ağaçkakan romanı benim için hep aynı hikâye… Yaşanmış ve sonlanmış dostluklarımla raflarda yine.


Bugün bir kez daha kendimi aldım karşıma. Gözlerimin evin içinde hangi noktalarda takılı kaldığına baktım. Daha çok tavana bakan bir ben görmek ürkütücüydü. Yatağıma uzanmış olmamın etkisi büyük, peki ama pencereden dışarısına ne oldu? Kitaplığımı açar seyrederdim eskiden. Şimdi okunmuşların önünde okunmayı bekleyenler yığılı, göremiyorum. Hayatım da tıpkı aynı sonuçla ilerliyor; yaşanmışlıkların önünde hep yaşanmayı bekleyenler yığılı. Bazen ellerimle itesim geliyor bekleyenleri. Kendimde duraklayıp demir atasım geliyor.



Biliyorum bir geçiş dönemi benimkisi… Her zamankinden değil. Bu kez bambaşka. Belki bundan sonraki basamakta geçmişime dönme şansım dahi olmayacak. O yüzden henüz yakın geçmişken, dilimde her şey. İteliyorum bazen aralardan bakıyorum gibi… Gözlerimin önünde… Eskiden nasıl olduğunu çok iyi biliyorum yavaştan yaşanan değişimlere birer mühür basarak üzerinden geçiyorum. Geçmek istiyorum. Kendime söylemek istediğim o kadar çok şey var ki “ayağını denk alan” neticesinde. Şimdi, değişimle insanlara söylemek istiyorum “benimle uğraşırken ayağınızı denk alın” diye… Çünkü ne olacağımı henüz ben de bilmiyorum. Birlikte dikkat edelim beni de yanınıza alın demek istiyorum.




Onlar bir kalabalıksa ve şimdi ben asla eskisi kadar yalnız olamayacaksam ve hep hazır olduğunu bildiğim hayatın, benim durumumu gözetmeden kendi içinde eritmeye yine hep hazır olduğu gibi hazır olacaksa, benden bir cümle daha çıkmaz bu noktada…

3 yorum:

  1. herşey biter, herşey gider. Madem sen giden bir tospağasın, gitmelere alışsan iyi edersin. :)

    YanıtlaSil
  2. @Travis:Evet uçmak en iyi çözümdü bundan önce. Bundan sonrasında da deneyeceğim ilk eylem tabii ki:)

    YanıtlaSil