20101112

Pİ (1998)



Yönetmen: Darren Aronofsky
Sean Gullette (Maximillian Cohen)
Mark Margolis (Sol Robeson) 


____Repliklerden Ötede - Beride


9:13

Kişisel not.
Küçük bir çocukken,
Annem güneşe sürekli bakmamamı söyledi.
Sonra bir gün, altı yaşımdayken,baktım.
Doktorlar gözlerimin bir daha iyileşip iyileşmeyeceğini bilmiyorlardı.
Bu karanlıkta yapayalnız, çok korkmuştum.
Yavaşça,
Gün ışığı bandajlardan süzüldü.
Ve artık görebiliyordum.
Ama içimdeki şeyler değişmişti, o gün ilk baş ağrım tuttu.

12:45

Varsayımlarımı tekrar ediyorum.
Bir: matematik doğanın dilidir.
                                   İki: etrafımızdaki her şey sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir.
Üç: herhangi bir sistemdeki sayıları grafikte gösterirseniz, şekiller ortaya çıkar.
Bu nedenle, doğada her yerde şekiller vardır.


Kanıt:
Salgın hastalıkların dönüşü;
Caribou nüfusunun çoğalıp azalması;
Güneş lekesi daireleri;
Nil'in yükseklip alçalması;
Peki ya borsa?
Sayılar evreni,




Global evreni temsil eden milyonlarca çalışan el,
çalışan zihin
Yaşamla beraber çığlık atan geniş bir ağ.
Bir organizma.
Doğal bir organizma.
Benim hipotezim:
Borsada da var, şekiller vardır
Burada hemen önünde sayıların arkasına gizlenmiş.
Her zaman vardı.

12:50

Return'a bas.

16.23

Sonuçlar.
Öklid, NTC yarın 100 puan düşecek diyor.
PRONET altmış beş çeyrekte sabit kalacak.
Kariyerinin tavan puanı.

17:55

Kişisel not.
24 saatin içinde ikinci atak.
80 miligram Promozine HCI.
Ve altmış miligram Summattrapan ağızdan verildi;
bir miligram Dehydroric-atamine-mezilayte deri altından enjekte edildi.


11:22

Kişisel not.
Sol, Pi'yi araştırmayı bıraktığında ölmüş sayılırdı.
Bu sadece felç değildi düşünmeyi bırakmıştı.
Nasıl oldu da, Pi'nin ne olduğunu bu kadar görmeye yaklaşmışken durabildi?
Nasıl oldu da bu kadar yakınken sayıların ardında,
bir düzene sahip şekillerin olduğuna inanmaktan vazgeçebildi?
Döngünün basitliğini görüyoruz
Sonsuza kadar uzanan sayıların çıldırtan karmaşıklığını görüyoruz,
3,14'ten sonsuzluğa,

Fibonacci dizisi?




Theta: Altın oranın Yunanca sembolü




13:26

Varsayımlarımı tekrar ediyorum.
Bir: matematik doğanın dilidir.
İki: etrafımızdaki her şey sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir.
Üç: herhangi bir sistemdeki sayıları grafikte gösterirseniz şekiller ortaya çıkar.
Bu nedenle, doğada her yerde şekiller vardır.
Peki ya borsa?
Sayılar evreni.
Her zaman vardı..
Hemen önünde sayılarla oynayan şekiller vardı.

10:18

Return'a bas.

10.24

Sonuçlar
Hiçbir şey öklid, AAR'yi attı.
Buçuk olarak tahmin etti.
AAR 20 yıldır 40'ın altına inmemişti.
Anormalliğin açıklaması: İNSAN HATASI!..

11:11

Sonuçlar bugüne kadarki tedavi başarısızlığa uğradı.
Beta önleyicileri,
Kalsiyum kanalı önleyicileri,
Adrenalin enjeksiyonları.
Yüksekten ibuproten, steroidler, matastikler,
Sert egzersiz, kefin, akapunktur, marihuana, perkodan, mirdin, tenormen, sanser, hema patikler
Sonuç yok.
Sonuç yok!



"Sol: Eski Japonlar go tahtası evrenin mikrokozmozu olarak düşünürlerdi. Tahta boşken basit ve düzenli gözükse de, oyundaki hamleler sonsuzdur. 2 go oyunu birbirinden tamamen farklıdır, tıpkı dolu gibi. Bu yüzden Go tahtası aslında son derece karmaşık ve kaotik bir evreni temsil eder. Ve Go bizim dünyamızın bir gerçeğidir, Max. Öyle kolay kolay matematikle özetlenemez basit bir şekil yoktur.

Max: Ama oyun ilerledikçe oynayabileceğin hamleler azalır, tahta bir düzen içine girer ve kısa süre içinde her hareket tahmin edilebilir hale gelir.
-Yani,
-Yani belki, biz farkında değiliz ama, her Go oyunun altında yatan bir şekil ve düzen var.
Belki de bu borsadaki şekil gibidir?
Tevrat mı? Şu 216 rakamlı sayı,
- BU DELİLİK!.
- BELKİ DE DEHA!! Bu numarayı bulmalıyım.
- Dur biraz! Onu kaybediyorsun. Biraz soluklanmalısın. Kendini dinle. Bilgisayarındaki böcek ve senin karşılaştığındaki ve birkaç dindar herifle arda bağlantı kuruyorsun. Eğer, 216 rakamlı sayıyı istiyorsan onu her yerde bulabilirsin, sokağın köşesinde kapının önüne 216 adım, asansörde harcadığın 216 saniye. Zihnin takıntılı hale geldiğinde diğer her şeyi bir kenara koyar ve o şeyi doğada her yerde bulabilirsin. 320, 450, 22 her neyse işte. Sen 216'yı bulacaksın ama Max, bilimsel sertliği bir kenara bıraktığın sürece, bir matematikçi değil, numerolojist olursun."

4:42

Yeni bir kent
Pisagoru anımsa, Matematikçi, kültürdür.
Atina, M.Ö.500.
Yaygın inanış: Evren sayılardan oluşmuştur.
Yaygın Destek: Altın oran.
En iyi tanımı geometrik olarak altından bir dikdörtgenle yapılabilir.
Görünüşte, uzunluğu ve genişliği arasında zarif bir denge vardır.
Kenarlar arttığında, ardında aynı farklı orana sahip.
Daha küçük bir altın dikdörtgen bırakır.
Kenarlaşma devam eder, daha küçük, sonsuza dek

11.18

Daha fazla kanıt.
Da vinciyi hatırla.
Sanatçı, mucit, heykeltıraş, doğa bilimci.
İtalya 15.yy.




Altın dikdörtgenin kusursuzluğunu yeniden keşfetti.
Ve onu eserlerinde resmetti.
Ortak merkezli altın dikdörtgeni bir yayla bağlantılandırarak,
mitik bir altın spiral elde edebilirsiniz.
Onu doğada  bulduğu için bu şekil Pisagorun hoşuna gitti-
bir deniz kabuğu, keçi boynuzları, girdaplar,
tornadolar, parmak izlerimiz, DNAlarımız ve hatta Samanyolu.




9:22

Kişisel not.
Küçük bir çocukken annem güneşe sürekli bakmamamı söylemişti sonra bir gün baktım.



İlk başta, parlaklık eziyordu,
ona bakmaya devam ettim,
gözlerimi kırpmamaya zorladım kendimi.
Ve sonra parlaklık yitip gitmeye başladı.
Gözbebeklerim yuvalarından çekildi ve
her şey yakınlaşmaya başladı.
Ve bir an için anladım.
Yeni hipotezim:
Dev bir spiralde yaşarken, spirallerden oluştuysak,
yaptığımız her şey spirale doluyor.

10:15

Kişisel not.
Doğruyu söylemek gerekirse bir dal üzerinde gidiyorum.
Ama onun ucundayım

18:30

Return'a bas.
Return'a bas!




"Sayı tek başına hiçbir şey ifade etmiyor.
Aslolan anlamı.
Söz dizimi..



Sayılar arasındaki anlam..
- Bir şey anlamadım.
O senin anlaman için değil..
Buldum,
BEN buldum!
Anlıyorum ve o anlamı göreceğim.
Rab tarafından BEN seçildim!."




17:13

Kişisel not.
Daha hızlanıyor..
Uzaya böyle bakıp durursanız kör olabilirsiniz
Beyin olmadan gözler ne yapar?..

14:50
15:10
16:55
10.35

Şimdiden görmeye başlıyorum.

17:22

Kişisel not.
Küçük bir çocukken, annem sürekli güneşe bakmamamı söyledi.
Sonra bir gün altı yaşındayken baktım...


"- hadi Max, yapabilir miyiz?

476x276=?

-BİLMİYORUM, Bilmiyorum..!"


________________________________________________________
kendimize not:

Mayıs' 2007, "gençken" hiç üşenmez yazardım başka bir blogda. Filmlerden notlar, film eleştirileri, replikler paylaşırdım... Sadece yazdıklarımı takip eden, yorumlarıyla bana ilham veren, çıkarsız, sadece yeni yazı yazmamı bekleyen insanlar vardı etrafımda. Dostluklar kuruldu nice. Şimdi o zamanların tadı başkaydı diyorum eski blogumdan sinema yazılarımı hiç acele etmeden buraya aktarırken... Hala sessiz de olsa izleyenler var o günlerden biliyorum, bu yazı size... sana...

4 yorum:

  1. Çok iyi hazırlanmış,ellerine sağlık
    hatta lost dizisindeki numaralar da fibonacci sayıları ile örtüşüyor.Salyangoz kabuğu bile bu diziye giriyor.Fazla matematikten korkarım zaten zayıf :) beautiful mind geldi buradan da aklıma

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim:)
    Benzetmeler güzel, matematik her yerde biz onda iyi olsak ya da olmasak da :)

    YanıtlaSil
  3. Yazmayı bırakacağım sayende haberin olsun...

    YanıtlaSil