20220418

senin hakkında yedi şey düşündüm / berrak yurdakul

Berrak Yurdakul, pandemi ile birlikte ünüversite yıllarımdan sonra tekrar hayatıma girmiş bir yazar. Önce birkaç konuşması etkiledi, şimdi de kitapları tam da olması gerektiği anda okuduğum hissi ile yanıbaşımda duruyor. Anlatımı, kurgusu sizi uyanık tutmak için fantastik karakter dokunuşları, aslında tam da yapmak istediği, hayatı her anıyla hissederek, içselleştirerek, anın içinden süzülmenize yarayacak ipucu veriyor. Berrak bu kitabında rüyalarımızın ve kimi zaman kabuslarımızın da kontrolünün bizde olduğuna değiniyor. Aslında bu biraz pratik yapıldığında olmayacak şey değil. Çünkü uyanıkken de güçlü ve iyi olana tutunmamız gerektiği tüm kitap boyunca anlatılırken, bir kabusta da bunu yapabileceğimizden bahsediyor. Misal; kabusun içinde bir yangın var ise, neden ateş sen olmayasın? Kontrol sende. Bu tıpkı çok da istemediğimiz bir yerde olduğumuzda pencereden geçen kuşa odaklanıp aslında orada olmadığını hayal etmek gibi değil mi? Bunu başarmak bazen zor olabileceğinden farklı meditasyon teknikleri ve nefes egzersizi örnekleri ile bize yol gösteriyor kitap. Bu kitapta mantranın da ne olduğunu öğrendim. Bulunduğunuz olumsuz duruma dair olumlu bir cümle üretip gün içerisinde bu düşünce batağına düştüğünüz düşmediğiniz her an yüksek sesle bunu tekrar etmek. Mesela, "acı sona erecek."

Ve senelerce sıkılmak eylemine dair aklımdan geçenleri de özetlemiş Berrak. "Saçmalık! Bu sıkılma huyu insan icadıdır. Kuşlar kuş olmaktan, dağlar dağ olmaktan hiç sıkılmazlar. Yalnızca zihinleri sığ ve boş ahmaklar her şeyden sıkılırlar." 

" Kişi kendini tanıdığı zaman, zihninin esareti de sona erer. Zihin, kendine koyduğu sınırlardan kurtulur ve özgürleşir. O zaman zihin taze, keskin ve uyanık olur. Böyle bir zihin qrtık hakiki vazifelerini yapmaya ve diğer hiçbir şeye karışmamaya başlar. Zihin sadece bir işlev haline geldiğinde insan yaşamın inde her an dikkatli ve canlı kalmayı başarabilir. Kişi kafasının içinde durmaksızın konuşan sesle, zihninin içinden sel gibi akan imgelerle, düşüncelerle veya fırtına gibi esen duygularla özdeşleşmekten kurtulur. Bunların hepsi de kendi hallerine bırakıldıkları zaman yavaş yavaş azalıp, etkisiz hale gelirler. Sahte kişiliğiyle özdeşleşmeyi bırakan kişi, geçmişin yükünden tamamen kurtulur ve dikkatini bu anda odaklanmayı öğrendiği için gelecek kaygısıyla kendini hırpalamayı bırakır. Bütün bunlar çok önemli kazanımlar, çok büyük özgürlüklerdir. Bunlara kavuşmak için insanın var gücüyle çalışması gerekir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder