20080216

Kabuk Kalkan olunca.


Kim dostum kim düşmanım anlayamadım bu sefer de. Birilerine bir şeyler anlatmak için giriştiğim platform beni kalkanlarıma sarılmak durumunda bıraktı. Ben bu sivri dilimi sadece kabuğum işlevselliğini göstermek için kullanırdım. Bunu henüz bilmeye dahi tenezzül etmeyen kimlikler beni orda inanılmaz bir savaşta bıraktılar.

Tamam dost görmüyorsunuz, düşman niye görüyorsunuz. Anında olacak bişi değildir bu dostluk bunu da bilirim. Bunun ortası yok mu? Ya da süreçle dost olunacak kişinin önce düşman olması mı gerekli. Tarzını sevmedim demek çok mu kolay. Hayır sevmek zorunda değilsin zaten ya nefret etmek mi zorundasın. Nefretini kusarken benim de sende sevmediğim bir tarzı mı akıtmak zorundasın.

İnsanlara henüz yeni olduğum platformlarda kendimi anlatmak üzere bir yola çıktım. Bu biraz siyah şimdiler de. Hatta bunun üstüne bir yazım vardı eskilerden.

Aynı mevzuydu..aynı hissettiklerim..

6 yorum:

  1. Bu arada reklamını da yapayım az sonra fotokopici için araştırmalara başlayacağım KaraKafa Fanzin'imizden bir yazıdır bu yolculuk yazısı.İlgililere gönderebilirim KaraKafa'yı.

    YanıtlaSil
  2. Fazla gözü kara oluyor bazıları; saplantılı olmak düşünceler içinde boğuşmaktan kolaydır çünkü. Umursama tospağa, bi de kaçın hemen nefret edebilenlerden.
    Evet ben istiyorım KaraKafa'yı. Ama sanal olanını değil:)

    YanıtlaSil
  3. Haklısın canım, kaçmak değil de uzaklaşmak lazım bi süre böylelerinden. Kendilerine dönerler belki, bana dönmeseler de...

    KaraKafa hiç sanal olmayacak:)para kaynağı aramaktayım, bugün fiyat öğrendim az çok..

    Bir dahaki sayı için bir yazar daha buldum sanki:eveeet, evet Sokak Lambası!

    YanıtlaSil
  4. güzeeel, kaç oldu tospaa?!

    YanıtlaSil
  5. ayyy sayamıyorum parmaklarım yetmiyor,uzak ellerini jester'ım :)

    YanıtlaSil