Yönetmen. Julie Taymor
Oyuncular: Selma Hayek
Alfred Molina
Filmlere konu olacak derecede değerli görülen hayatların sahipleri, çektikleri acıların sinema karelerinde bulduğu anlam yönünde daha bir değere binerler. Daha çok insan onlardan haberdar olur ve hayran kalır. Frida Kahlo da resim sanatıyla yaşadığı aşkın ve acının anlamı üstüne düşündürmeyi çok iyi başarmış ve “FRİDA” filmine konu olmuştur.
Kendisine gerçeküstücü(sürrealist) denmesini sevmeyen sadece “gerçek ve acı”yla yoğrulmuş ruh dünyasını resimlerine emanet eden ve o dünyanın kapılarını da sevdiği adama ardına dek açmasıyla “Frida” filmine konu olan bir hayatın sahibidir Frida Kahlo.
Oro-portreleriyle kendi iç dünyasının bir tür somut yansımasını gerçekleştiren ve sadece kendine ait olmayı arzulayan fakat bir türlü başından geçmiş kötü bir kaza ve çocuk felcinin de etkisinden kurtulamayan biridir. Bu kaza, ona ömür boyu çekeceği bir acı ve otuz iki kez ameliyat olması neticesinde yine de bacaklarını kaybetmesine sebep olmuş bir kadını yaratmıştır.
Hissettiklerinin, yaşadıklarının, hiçbiri o kaza sonrası çektiği acılar kadar kötü olmamaktadır. Buna inanarak asla “sadık” olmayacağını bildiği biriyle ilişkiye başlamıştır ve pek çok şeye de katlanmıştır. Dönemin devrimci ressamı, Mexica’nın Michalengelo’su olarak anılan Diego Rivera ona sadık olmak dışında pek çok ereği yerine getiren bir eş olmuştur. Üstelik evlilikleri süresince sadece Diego değildir aldatan, Rus devriminin önde gelen isimlerinden Lev Troçki ile ilişkisi olmuştur Frida’nın.
Acıyla kıvrandığı her anın üstüne tuz biber olan aldatılan/aldatan kadın olma psikolojisi onu yaşamına karşı doldurmuştur. Her an patlamaya hazır bir bomba gibi çatık kaşlarıyla bize yüzünü dönen Frida aslında o güçlü kadının ne denli sarsıntılar atlatmakta olduğunu gizlemeye çalışmaktadır. Pek çok kez ayrılıp tekrar birleştiği eşiyle olan ilişkisinin anlatımı olsun, o tüm gün yatakta yatan ve bunun sonunda gideceği mezarda sadece kül olarak bulunmak istemesine varan kişilik parçalanmalarını filmde Selma Hayek’in muhteşem performansıyla izlemek mümkündür.
Acı çeken, aldatılan, nefret eden, aciz, yalnız, çaresiz ama daha da önemlisi aşık ve güçlü bir kadındır Frida. Geride bıraktığı yetmişe yakın oto-portre resimleriyle birazcık dikkatli incelendiğinde hayatının tüm detaylarına ulaşmak mümkündür. Acının evrimini geçirmiş bu kadına dikkat kesilmemek ve filmden de etkilenmemek mümkün değildir. Hala izlemeyeniniz var ise bir an önce…
Tekrar tekrar izlediğim bir film.Çok güzel anlatmışsınız..
YanıtlaSilTeşekkür ederim..
YanıtlaSil