Bir gece daha bitsin istiyorum.
Bu gece bitsin.
Artık aldığım kararlara şaşıran bir ben var karşımda. Kararlarım düşündürmüyor beni, ben düşündürüyorum kendimi. Sadece kendimi düşünüyorum ve inan hiç de bencillik vasfına yakışacak güzellikte değilim.
Günlerce düşündüğüm şimdi dakikasında zihnimde canlanıyor ve ben zihnime söz geçirmek istemiyorum. Düşünmüş muamelesi yapıp sunmak istiyorum. Henüz istek sonrası gerçekliği yaşanmadı. Ama yaşamış kadar kesinim. Ben şimdilik böyleyim ve bir dostun da teyididir ki, çok "çirkinim".
"Çirkin olmak güzeldir" demişti biri. Neden yanına güzeli getirdiğini o da belki bilmemiştir. Ben ama bilmek istiyorum. Neden illaki güzel olmak zorunda "her şey", ben bunu bilmek istiyorum. Kararlar mı güzel gelmeli insana. Düşünceler o kadar çirkinken neden ki? Onca çirkinlik bizi kemiredururken neden güzelini alan mutlu olsun ki. Güzelin mi saklama ömrü daha uzun. Hissettirdikleri mi?
İnanmıyorum.
Geçenlerde kuzenimin yeni aldığı oyuncağını tam üç gün yanından ayırmadığına şahit oldum. Sonraki üç gün elinde başka bir yeni oyuncak vardı. Hepsi de güzeldi. Bir de ara ara dönüp oynadığı eski oyuncakları vardır. Kocaman bir sepetin içinde dururlar. Yıpranmış, eskimiş, belki lekeli. Kısaca çirkin. Yeni oyuncaklar evin her bir köşesindedir, üç günün sonunda çok bambaşka yerlerden çıkar. Yeri yoktur onların. Eskilerin yeri bellidir. Nerede bulacağını bilir. Ama arayışı hep yenilerdedir. Yeniler güzeldir. Eskiler de çirkin.
İnsan tüm çirkinliklerin yerini bilir. Güzelliklerle de üç gün eğleşir... Bir gün de yeniler eskir. Neticede kendine kalan hep çirkindir.
çirkin olmak güzeldir.
ya da
güzel olmak çirkindir.
oysa güzellik de çirkinlik de mutlak tek doğru kabul eden kavramlar değil..
YanıtlaSilhepimiz biraz güzel biraz çirkiniz..
ötesi yok..
bence daimi bir çirkinliğe doğru yol alıyoruz. hızla.
YanıtlaSil