20080820

"ODTÜ BİZİMDİR!" - Odtü'deki kaçak binalar üzerine öğrenci Ozan Ersan'la röportaj



Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile Melih Gökçek arasındaki gerilim tırmanınca,  “ODTÜ bizimdir.” sloganıyla hareket eden ve eğitim yuvalarının türlü hadiselerle bu şekilde gündemi meşgul etmesine sinirli olan arkadaşlar arasındanKimya Bölümü öğrencisi olan Ozan Ersan’la sıcağı sıcağına bir sohbet gerçekleştirdik. Pazarola okuyucularını bir de ODTÜ’lü öğrenci gözüyle bilgilendirmek istedim…

Yasemin ŞAHİN:ODTÜ’deki binaların kaçak olmasına dair ceza tutarının ödenmemesi durumunda yıkılacağı söylenen binalar hangileri, siz biliyor musunuz?

Ozan ERSAN:ODTÜ’deki binaların neredeyse tamamı bu listeye girmekte. Fen-Edebiyat ve İstatistik binası, kütüphane hatta rektörlük binası bunlardan birkaçı.

Y.Ş.:Bunların hepsinin kaçak olduğu doğru mu?

O.E.:Evet kaçak.

Y.Ş.:Sizce Melih Gökçek böylesi bir gerekçeyi öne sürmek için neden bu zamanı bekledi?

O.E.:Bu okul burada 50 yıldır eğitim hizmetini vermekte. Melih Gökçek’te Ankara’da 15 yıldır görevini sürdürmekte. Bu zaman kadar karışılmıyordu. Fakat birkaç olayın üst üste gelmesi mevzuuyu gündeme taşıdı. Bunlardan Eymir Gölü’nün şehre yakın olması ve doğal yapısı itibariyle çekiciliği Melih Gökçek’in isteme sebeplerinden biriydi. Bunun yanı sıra arsenikli su tartışmalarında ODTÜ Türkiye’nin güvenilen bir kurumu olarak suyun arsenikli olduğunu ve içilmemesi gerektiğini açıklaması Melih Gökçek’in güvenini zedelemiş bulunmaktaydı. Ama tüm bunların yanında okulumuzun bundan öncesinde şehrin dışında kalıyor oluşu ve yeni yapılandırmayla şehrin merkezi haline gelmesini asıl sebep olarak görmek mümkün. Ümitköy, Hacettepe, Elvankent, Balgat’ın gelişmesiyle şehrin merkezinin ODTÜ’ye doğru yaklaşması ve bu kadar büyük bir arazinin bu kadar boş olması rant isteğini artırdı.
Y.Ş.:Sizce binaları yıktıktan sonra ne olacak, sonuçta Eymir anlaşılır bir sonuç halka açmak vs. durumları var, peki binaların yıkılması halinde ne yapılacak?

O.E.:Zaten binaların fiyatı çok fazla değil, ODTÜ’nün ödeyemeyeceği bir tutar da değildir. O yüzden yıkılamayacağını biz biliyoruz, Melih Gökçek de yıkmayacağını biliyor. Rektör de yıkılamayacağını biliyor. Dediğim gibi asıl dert bununla gündem oluşturarak, Eymir’in ya da başka arazilerin üzerine göz dikmek.

Y.Ş.:Öğrenciler olarak örgütlenip çeşitli eylemler yapıyorsunuz, bunlardan biraz bahseder misin?

O.E.:İlk etapta internet üzerinden bir oluşum ortaya çıkmıştı biz bunu hem gayri ahlaki hem de istediğimizi tam olarak anlatamadığını düşündüğümüz için, aynı zamanda politik olarak da cinsiyetçi bir söylem olmasından kaynaklanarak ODTÜ öğrencileri tarafından benimsenmedi. Daha başka bir oluşum gerçekleştirildi. Bunlar birbirine alternatif olarak devam eden bir şey değildi. O da diğerleri de  bir yandan devam ediyordu.  Fakat 150 kişi olarak gerçekleştirdiğimiz toplantıda bunun sonrasında “ODTÜ bizimdir.” adıyla bir şeyler yapmaya çalışıldı. Burada çok farklı fikirlerden insanlar bir araya geldi. Ortak fikrimiz Melih Gökçek’in okula dair yapmış olduğu bu hareketi protesto etmektir. Biz bu hareketi aslında sadece ODTÜ’ye özel bir şey olarak görmüyoruz. Dikmen Vadisi de aynı zamanda yıkıldı ve yerine rant sağlayan, lüks yerler yapılmakta. Aynı şekilde Mamak’ta da kentsel dönüşüm adıyla yapılandırması sürmekte. ODTÜ’yü de rant sağlamanın bir aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını vurgulamak istiyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önünde 24 Temmuz günü gerçekleştirdiğimiz eylemde Dikmen Vadisi Platformu da bize eşlik edip, destek oldular. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla farklı fikrilerden insanlarla bu yıkıma karşı beraber mücadele ediyoruz.

Y.Ş.:Bu eylemlerinizin başarılı olacağına inanıyor musunuz?

O.E.:Kimsenin de aklında Melih Gökçek gelecek ve burayı yerle yeksan edecek diye bir fikir de yok aslında. Bunu yapacağına inanmıyoruz. Bunun yanında yaz okuluyla birlikte 2000 insan var şu an okulda, okul nufüsu daha fazla olmasına karşın yaz dönemi olmasına rağmen yaptığımız eylemde çoğunluğu sağlayabildik. Ama nerden baksak bu eylemlerle bizim tek fikrimiz var, “Okul yıkılacaksa biz yıkarız, başkası bunu yapamaz!.” O sebeple de başarılı olunacağına inanıyoruz. Beraber hareket etmek bile bizim için bir başarı şu anda. Biz zamanında farklı şeyler için yine bir araya gelmiştik Yemek fiyatlarının artışı için yapılan boykotlarımızda fiyatları %25 kadar aşağı çekmeyi başardık. Okul bizimdir ve bura ile ilgili olan her şey bizi ilgilendirir tavrı hakim bizde. Dolayısıyla beraber hareket ettiğimiz her şeyin altında bir başarı mutlaka var ve olacaktır da.

Y.Ş.:Eymir Gölü’nün halka açılması durumunda sizin rahatsızlığını ne olacak, ne düşünüyorsunuz?

O.E.:Şu an oraya ODTÜ kimliği olan kişiler ve o kişilerin konukları girebilmekte. Bizim temel derdimiz oranın dışarıya açılmasına engel olmak falan değil. Orası halka açılmayacak orası zenginlere açılacak. Şu an bile orada yemek yemek oldukça pahalıyken bu halka açmak adıyla ele geçirildiğinde çok hoş bir doğal sit alanı olması lüks yerlerin oraya yapılacak olması demektir. Asıl gaye bu. Gökçek nereyi yıksa lüks semt haline getirdi. Orayı paylaşmamak gibi bir derdimiz yok bizim. Orayı halka değil zenginlere açması asıl sorun.

Y.Ş.:Bir Hacettepe öğrencisi de olsam da ODTÜ’yü gerçekten seven bir insanım. Bu tarz bir şeyle gündeme gelmesi benim de merakımı kamçıladı ve okulun esas sahipleri olan sizden biriyle söyleşmek ve fikirlerini almak doğru olandı. Teşekkür ediyorum zaman ayırdığınız için eklemek istediğiniz bir şey varsa alayım ve sohbetimizi sonlandıralım.

O.E.:Son olarak şunu belirtmek isterim ki, biz paylaşımdan kaçan insanlar değiliz. Bizim sıkıntımız okulumuzu gerçekten ihtiyaç sahibi olanlarla paylaşamıyor olmak. Teşekkür ederim.








25.07.08- Bu röportaj Pazarola Dergisi Ağustos sayısı için tarafımdan hazırlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder