20220607

Ağaçlar - Hermann Hesse

  Ağaçlar kitabı kendimi bibliyoterapiyle teskin etmeye çalıştığım bir dönemimde karşıma çıkan ve "Hermann Hesse iyi ki var" dediğim ve minnetle okuduğum bir kitap oldu.

Bu kitaptaki metinler Hesse’in tüm eserlerinin bulunduğu 20 ciltlik baskıdan derlenmiş. Okurken bir yerlere kestane ağacı dikmek, ıhlamur gölgesinde soluklanmak veya bir meşe ağacı bulup bir kez daha dönüp bakmak istiyorsunuz... Çoğunlukla bulamıyorsunuz tabii ki o ayrı; ama o duyguyu tekrar tekrar da olsa bir an evvel deneyimlemeyi istiyorsunuz. Bu çerçevede şiir ve denemelere yer verilen kitabın kıymetli ve yeşil ağaç illüstrasyonlarıyla da renklenmesi oldukça keyifli olmuş. Kolektif Kitap iç kapakta sayfa düzenini yapan kişinin adını yazmış (Semih Büyükkurt) ama illüstrasyonların sahibi hakkında bir bilgi paylaşmamış, bu cidden büyük eksiklikti bence…

Birinci Dünya Savaşı'nda Alman militarizmini protesto etmek için İsviçre'ye yerleşen, İkinci Dünya Savaşı'nda hem Nazilerin hem de antifaşistlerin ağır eleştirilerine maruz kalan Hesse, bu derleme kitabındaki metinlerde de hissedildiği türde ağaçları otobiyografik öğelerle anlatmakta. Hayatının büyük bir bölümünü geçirdiğin bir yerden ayrıldığında insan yeni yere alışmak için önce eşyalara, sonra mümkünse doğaya anlamlar yüklüyor. Beni de bu bibliyoterapiye iten şeylerden birinin bu bağlılıklar olması, kitabın tesirini oldukça arttırdı diyebilirim. Bağlılık ile bağımlılığın arasında kalın kalın çizgiler var bir yerde. .. Bağlı olmayı istemek sizin hayatla kurduğunuz o görünmez ipleri temsil ediyor. Birini sevmek de, hayatımdaki birlikte yaşamayı tercih ettiğim kitaplarım ve eşyalarım da aslında bu bağlara işaret ediyor.

Hermann Hesse bir yerde hep aynı yere tatile gidenlerin aslında iyi insan olduğunu ama bir gezgin olmadığından söz etmiş. Amaç bir gezgin gibi sürekli yeni yerler keşfetmek de olabilirdi bunu da anlıyorum; ama aslında sonuç vedalaşamamak… Vedalaşamadığın için yüklediğin anlamlar ve aldığın haz “gidiyorum ama yine geleceğim” tadı bu hazzı katlamakla, yeniden yaşanabilir kılmakla ilgili değil midir? Hep aynı yere tatile giden biri olarak da bu tür bir seremoninin parçası olduğumu kabul etmiş oldum kitapla… “Duyusal bir şey değil derinden hissediyorum doğa ile aklın etrafımda ve içimdeki sınırını.”

“…Dönerim yine usulca alıştığım şeylere
Duyarım uyuyana kadar gençlik şarkımın çınladığını”
(Rüzgarlı gece şiirinden)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder