20220607

Son Bakışta Aşk - Walter Benjamin

  Son Bakışta Aşk : Walter Benjamin’den seçme yazılar kitabı Metiş Seçki dizisinden yayınlandığı için dizi ve kitap isminden de anlaşılacağı üzere Benjamin’in birçok farklı başlıkta toplanan görüşlerini bir araya getirmiş bir kitap. Nurdan Gürbilek editörlüğünde bir araya gelen metinlere Walter Benjamin’den daha evvel okumuş olduğum Tek Yön, Fotoğrafın Kısa Tarihi kitapları ve Cogito (52) : Walter Benjamin sayısı sebebiyle aşina olduğum ve çok sevdiğim metinleri ve yenilerini tekrar okumuş oldum.

Nurdan Gürbilek’in sunuş metni oldukça kıymetliydi benim için. “ Birçok bakımdan : Nesneleri soyutlamanın sağladığı imkanlarla değil, onları tek tek tanıyarak, biriktirerek anlamaya çalışır. Bilgidense, bilgeliğe düşkündür. Yazıyı ya da okumayı bir amaca ulaşmanın bir aracı olarak değil, kendi başına bir deneyim olarak görür. Her yazısında kendisini konusuna, önceki yargılarını neredeyse tümüyle unutacak kadar teslim eder. Tutarlı bir sisteme ve kuramsal açıklığa ulaşmayı hedeflemektense, düşüncesinin gergin, belirsiz uçlar arasında salınmasından bir şey umar. Hakikati zihinsel bir bütünden çok, yıkıntılarda, eski sistemlerde arta kalanda, kırık dökük parçalarda arar. Doğayı kültür tarihinin parçası olarak değil, kültürü doğal tarihin bir parçası olarak görür. Adorno, bu sonuncusunu tam da denemeciye özgü bir özellik olarak ele alacaktır. “

Ah işte tam da böyle olmak benim yıllardır üzerine gittiğim ve çok sevdiğim “amatör”lüğün doğası için nice anlamlar içeriyor. Mükemmel ya da “olmuş” olandan ziyade olmakta olanın ve o süreçteki türlü hata ve salınım özgürlüğünün insanı oluş içerisinde anlamlandırmasını ve bunu kabul eden zihinleri çok etkileyici buluyorum. Bu durum hangi hal içerisinde olursak olalım “eşitliği” de çok rahat sağlıyor…

“Bugünlerde kimse becerisine fazla bel bağlamamalı. Gücün kaynağı doğaçlama…”

Doğal tepkiler, heyecanla yapılan anlatımlar, içi dolu dolu bir merhaba demek bile çoğu kez amatör görünen ama içerisinde türlü duygu geçişini açmaya çalışan diyalektik bir durumdur. ..

Bu halleri gerçeküstücülük bölümündeki söylemleriyle teyit eder Benjamin. “Sarhoşluğun gücünü devrime kazanmak – işte tüm kitapları ve çabalarıyla gerçeküstücülük bunun peşindedir. En özgün görevinin bu olduğunu söyleyebilir. Her devrimci eylemin içinde bir kendinden geçme öğesi olduğunu bilmek onlara yetmez. Bu öğe, anarşik olanla özdeştir. Ama yalnızca bunu vurgulamak, yöntemli ve disiplinli bir devrim hazırlığını, tümüyle alıştırma ve peşin devrim kutlamaları arasında salınan bir pratik karşısında arka plana iter. Sarhoşluğun doğasının yetersiz, diyalektik olmayan bir biçimde kavranması da buna eklenir. En şaşkın haldeki şairin, ressamın, şaşıranın tepkisi olarak sanatın estetiği, bazı tehlikeli romantik önyargılara saplanır. Gizli gerçeküstücü, düşsel yetenek ve olgularla ilgili ciddi bir araştırma, romantik bir kafanın hiçbir zaman kabullenemeyeceği diyalektik bir örgüyle mümkündür ancak. Abartılı bir duygusallık ve bağnazlıkla esrarengiz olanın esrarını vurgulamak bizi bir yere götürmez. Esrarı ancak gündelik hayat içinde bulduğumuzda, yani gündelik olanı anlaşılmaz, anlaşılmazı da gündelik olarak gören diyalektik bir bakış sayesinde anlayabiliriz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder